İZMİR’de, dünyanın çeşitli ülkelerinde gelen göz hekimleri ‘Yeni Kuşak Göz İçi Merceklerin Kullanımı ve Değişen Teknolojileri’ eğitimi gerçekleştirdi. Bir otelde düzenlenen eğitimde, göz cerrahları sunum yaparken bugüne kadar gerçekleştirmiş oldukları cerrahi operasyonlarda elde ettikleri sonuçları öbür meslektaşları ile paylaştı.
Çeşme ilçesinde, dünyanın çeşitli ülkelerinden ve yurt içinden gelen göz tabipleri, ‘Yeni Jenerasyon Göz İçi Merceklerin Kullanımı ve Değişen Teknolojileri’ hakkında gerçekleştirilen eğitimle tecrübe paylaşımı yapıldı. Bir otelde düzenlenen eğitimde, cerrahlar sunum yaparken bugüne kadar yapmış oldukları cerrahi operasyonlarda elde ettikleri sonuçları öbür meslektaşları ile paylaştı. Eğitimle ilgili bilgi veren Dünyagöz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Levent Akçay, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Almanya, Macaristan üzere dünyanın farklı yerlerinden gelen cerrahlarla bilgi paylaşımı yapıldığını söyledi. Türkiye’de bu mevzuda en çok ‘Yakın ya da uzak gözlüğümden kurtulmanın bir yolu var mı?’ sorusunun sorulduğunu belirten
Doç. Dr. Akçay, “Özellikle 40 yaşın üzerinde hastalarda bu sorun var. Bunları çok odaklı merceklerle tedavi diyoruz. Halkımız buna ‘Akıllı mercek’ diyor. Dünyanın farklı yerlerinden gelen cerrahlarla deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız cerrahilerden elde ettiğimiz sonuçları öbür meslektaşlarımızla tartışarak halkımıza nasıl daha yeterli cerrahileri yapabiliriz? Kaliteyi nasıl sunabiliriz? üzere hususlar panelimizin konusunu oluşturuyor. Profesyonel cerrahlar kendi deneyimlerini öteki cerrahlara aktarıyorlar” dedi.’HASTAYA NAZARAN MERCEK UYGULAMAK GEREKİYOR’
Akıllı lensin takılabilmesi için birinci evvel bir hastada uzak ya da yakın görme bozukluğunun olması gerektiğine değinen Doç. Dr. Akçay, mercek türleri hakkında bilgi vererek şöyle konuştu:
“Hastada katarakt olabilir, olmayabilir. Yaşı 40-50 civarında ise yakın gözlük kullanıyorsa ya da katarakt sahibi bir hastaysa bu bireylere özel tetkikler yapılarak, uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Herkese bu ameliyat yapılmaz. Bireye uygun merceği seçmek gerekir. Çok odaklı mercekler kendi ortalarında ayrılıyor. Halkalı mercekler ve ‘Edof’ dediğimiz mercekler var. Halkalı mercekler akıllı mercekler olarak geçiyor lakin ‘Edof’lar da kısmen akıllı mercekler. Bunu hastaya nazaran uygulamak gerekiyor.”‘YAKIN-UZAK DÜZELTMELİ GÖZ İÇİ LENSLER ÇOK FAZLA KULLANILIYOR’
Günümüzde yakın-uzak düzeltmeli göz içi lenslerin çok fazla kullanıldığını belirten Dünyagöz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Baha Toygar, “Dolayısıyla hastalar tarafından bu hususa büyük talep var. Hastalar katarakt ameliyatında olsun yahut katarakt yokken de uzak-yakın gözlük takıyorlarsa ameliyat olmak istiyorlar. Bu hasta kümeleri içinde değerli bir küme ise yıllar evvel lazer tedavisi geçirmiş şahıslar. 20-30 yıl evvel lazer tedavisi geçirmiş bireyler gözlükten kurtulmak için ameliyat olmuşlar. Lakin yaş ilerlemiş bu sefer yakın gözlük takıyorlar ve yakın gözlükten kurtulmak istiyorlar. Bunları inceliyoruz. Yıllar içerisinde lazer tedavisinde büyük bir gelişme oldu. Şu andaki teknoloji ile 20 yıl evvelki teknoloji tıpkı değil. O yüzden hastaları çok güzel bir biçimde inceliyoruz. Daha evvel geçirdiği tedaviler bir soruna yol açmış mı, bizim yeni takacağımız yeni lense mani bir durum var mı bakıyoruz. Yeni gelişmiş aygıtlarla gözün ön katmanını, korneayı, iç ve art katmanını inceliyoruz. Gözün içerisine bir lens takarsak hastanın keyifli olup, olmayacağını ya da nasıl göreceğini evvelden tespit edebiliyoruz. Bu tetkikleri yaptıktan sonra kimi hastaların gözü yeni nesil uzak-yakın bir ortada gören lenslere uygun çıkıyor. Uygun çıkmayanlara ise daha değişik lensler kullanıyoruz” dedi.’YAPAY ZEKA İLE ÖLÇÜM YAPILIYOR’
Yapay zeka ile hastaya hangi tip lensin takılacağı konusunda ölçüm yapıldığını aktaran Op. Dr. Toygar, “Hiç dokunulmamış beğenilen süreç yapmak daha kolay oluyor ancak daha evvel lazer yapılmış şahıslarda sorun ortaya çıkabiliyor. En değerli sorunlardan birisi de göz içerisine kaç numara lens takılacağı. ‘Lazer tedavisi olursanız ileride katarakt ameliyatı ya da farklı bir ameliyat olamıyorsunuz’ algısı hakikat değil. Göz için lensin gücünün hesaplanması sorunluydu. Bugün çok özel aygıtlar var. Artık işin içerisine yapay zeka girdi. Yapay zeka ölçüm aletlerine yükleniyor. Ölçümler yapılıyor, yapay zeka hastanın gözüne hangi tip lensin uygun olduğu konusunda tavsiye verebiliyor. Hastaların gözünün içerisine takılacak lensin numarasını tutturmak daha imkanlı hale geldi. Hiç gözüne dokunulmamış bireylerde ölçüm daha güzel. Numarayı tutturabilme olasılığımız yüzde 95 düzeyinde. Lazer geçirmiş bireylerde bu yüzde 80’e düşebiliyor” sözlerini kullandı.’UZAK GÖZLÜKLERDEN KALICI OLARAK KURTULUŞ’
Modern tıpta ‘ICL’in giderek kıymet kazanan ve daha çok uygulanan bir tedavi olduğunu dile getiren Dünyagöz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Umut Güner, “ICL tedavisi, bilhassa ‘Excimer lazer’ tedavisine uygun olmayan hastalarımızda karşımıza çıkan tek seçenektir. Excimer lazer tedavisine gözlükten kurtulmak için yapılan lazer tedavisine nazaran tek fark, iki gözün birer, ikişer gün ortayla yapılmasıdır. Cerrahi başarısı sonucu ‘Excimer lazer’le tıpkı olup, hastamızın gözü ameliyat öncesi yapılan testlerde uygunsa hayatı boyunca uzak gözlüklerinden kalıcı olarak kurtulmaktadır. ICL tedavisinin en büyük avantajı numara sonunun tama yakın olmamasıdır. Yüksek numaralarda itimatla 24 saat içerisinde uygunlaşmak üzere ICL tedavisi uygulayabiliyoruz. Cerrahi tedaviye yeni başlayan genç meslektaşlarımıza ICL tedavisinin nasıl ve hangi hastalara uygulanması gerektiği, dikkat edilmesi gerekenler, olumlu sonuçları, olumsuz sonuçlarla nasıl başa çıkılması gerektiği üzere hususlarda hem bir toplantı hem de küçük bir cerrahi eğitim oldu” diye konuştu.